Cinsellikle İlgili Sorular

cinsellikle ilgili sorular

Cinsellikle İlgili Sorular ve Yanlış İnanışlar

Cinsellikle İlgili Sorular konusunda kişiler çekingen veya utangaç olabilir. Bu soruların cevaplarını bulamadı zaman yanlış bilinen bilgileri doğru kabul ederek yaşamını sürdürebilir.

Cinsel Mitler

Kişilerin cinsel konularda doğru olduğunu düşündükleri, çoğu zaman abartılı, yanlış ve bilimsel değeri olmayan inanışlardır.  Bu mitler birçok farklı kültür ve toplumlarda önemli benzerlikler gösterir. Sosyalleşme sürecimizde cinsel rollerimizin ortaya çıkışını etkiler. Yapılan araştırmalarda bu yanlış inanışlar cinsel sorunların hatta cinsel işlev bozukluklarının en önemli nedenlerinden biri olduğu görülmüştür. Cinsel işlev bozukluklarında hazırlayıcı, başlatıcı ve sürdürücü etken olabilmektedir. Bu inanışlar cinsellikle ilgili esprilerde, fıkralarda, sosyal medya ve pornografik yayınlarda sergilenir.

Bir çok insan cinsel konuda bilgi eksikliğini farklı kaynaklardan karşılamaya çalışır. Kendileri gibi bilgisiz yaşıtlarından ve günümüzde en çok internet ortamından öğrenirler. Bütün bu mesajlar “gerçek erkeğin” ya da “gerçek kadının” nasıl düşünmesi ve davranması gerektiğini telkin eder. Cinsel mitlerin oluşturdukları abartılı ve gerçekçi olmayan cinsel beklentiler, suçluluk ve yetersizlik, başarısızlık hisleri, kaygı ve performans anksiyetesi cinsel sorunlara hatta cinsel işlev bozukluklarına zemin hazırlarlar. Cinsel terapi sırasında bu mitlerin değiştirilmesi ve yerine doğru bilgilerin aktarılması cinsel sorunların çözümü için en önemli hedeftir.   Cinsel terapistin toplumsal ve bireysel mitlerle mücadelesinde öncelikle kendisinin de kafasındaki cinsellikle ilgili sorular ve mitlerin etkisinden kurtulmuş olması ve yeterli tecrübe ve bilgi birikimine sahip olması  çok önemlidir. 

cinsellikle ilgili sorular

Cinsellikle İlgili Yanlış Bilinenler (Mitler)

 

Erkek cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna her zaman hazırdır.

En yaygın mitlerden biridir. Erkek zaman, yer ve duygusal olarak hazır olmasa bile kendini cinsel ilişkiye zorlamaktadır. Erkeklerin cinsel yaşamlarına belirgin bir yük oluşturur. İsteksizlikle başlayan cinsel eylemde ortaya çıkan sorunlar cinsel işlev bozukluklarına sebep olabilir. Bu yaklaşım  kadın erkek arasındaki ilişkiyi ve arkadaşlıkları da bozar. Kadınlar kendilerine yaklaşan her erkeğin cinsel ilişki talebi ile yaklaştığını düşünürler. 

Başka şeylerde olduğu gibi cinsellikte de başarıya ulaşmak son derece önemlidir: 

Bu mit cinselliği sınav gibi başarılacak ve başarıyı da cinsel birleşme olarak algılanmasına sebep olur. Sürekli sınava çıkmış gibi hissettiklerinden yeteri kadar haz almadıkları gibi kaygıları da  artmaktadır. Ortaya çıkan “başarısızlık” kendi erkeklikleriyle ilgili tasarımlarını  zedelemektedir. Psikolojik sıkıntılar yanında cinsel sorunlara da sebep olmaktadır. Cinsel hazzı paylaşmak için değil de, bir şey başarmak derdinde olan biriyle birlikte olmak kadının da hazzını azaltmakta hatta engellemektedir.

Cinsel ilişki isteğini erkek belirtmelidirSevişmeyi başlatan kadın ahlaksızdır. 

Bu inanış kadınların cinsel yaşamlarını ketlerimi gibi erkeklerin de kadına yargılayıcı olmalarına sebep olur. Özellikle kendine güvensiz ve aldatılma korkusu yaşayan erkekler eşlerinin cinsel arzularının Arkın’a varmaktan rahatsız olurlar. Kadında sevişme sorasında edilgen olması beklenir. Erkek kafasındaki doğru-temiz-saf kadın ile arzulu kadını ayırımı ile yakınlık duyacağı evleneceği kadın ve sevişilecek kadın diye kategorize etmekte, bundan dolayı da hem erkek hem kadın cinsellikten yeteri kadar doyum sağlayamamaktadır.  

Kadınların cinsel isteği azdır:

Bizim kültürümüzde en sık görülen yanlış inançlardan biridir. Böyle yetiştirilen kadınlar kendi cinselliklerinden utanmakta ve cinsel ilişki sırasında kendilerini kısıtlamaktadırlar. Cinsellik zevk için değil görev olarak yapılır.

Sevişmek cinsel birleşme demektir, onun dışındakiler önemli değildir. 

Bu mit cinselliğe en Zara verenlerden bir tanesidir. Cinsel birleşmeye odaklanmak cinselliğin diğer ifadelerini sınırlar ve sadece peniste sertleşme gerektirir. Bunun olmaması kaygıyı oluşturur. Sertleşme sorunu olanlarda en çok görülen mitlerden biridir. Birleşmeye odaklanıldığı için Uyarma ve uyarılma öğrenilmez keşfedilmez. 

Sevişmek cinsel organda sertleşmeyi gerektirir. 

Sevişmeye başlamak için penisin sertleşmesi beklenir. Oysa penisin sertleşmesi, cinsel istek ile birlikte cinsel uyarılma ile ortaya çıkar. Bu mit erkekler üzerinde büyük bir baskı oluşturur.

Erkeğin penisinde sertleşmenin kaybı eşini çekici bulmadığı anlamına gelir.

Cinsel ilişki sırasında erkeğin penisinin sertliğini kaybetmesinin bir çok sebebi olabilir. Bunların bir kısmı fizyolojiktir yani normal bir durumdur ayni zamanda. Bu durumu eşlerin çekici bulunmamasına bağlamak var olan sertleşme sorunlarını arttırabilir, çözümünü zorlaştırabilir.

İyi bir sevişme cinsel heyecanın sürekli tırmanması ve orgazmla sonlanması demektir:

Sevişme sırasında dikkat ve konsantrasyon değişebilir. Sürekli heyecanın artacağını beklemek, arada konsantrasyon kayıpları kişileri kaygılandırır ve bundan dolayı cinsel istek ve cinsel ilişkiyi sürdürmeyi etkileyebilir. Sevilmeye devam edilince uyarı devam edince bu konsantrasyon kayıpları ortadan kalkar. Her sevişme orgazmla sonlanmaz. 

Cinsel ilişkiyi erkek başlatmalı ve sürdürmelidir:

Cinsel rollerin kadını pasifize etmesiyle ilgili bir yanlış inanıştır. Arzulu ve aktif kadından korkan ve tehlikeli bulan geleneksel toplum ve erkekler kadınları cinsel isteklerini denetlemeye zorlamak için sayılamayacak kadar çok yanlış inanış geliştirmiş ve bunları yerleştirmeyi başarmıştır.

Uyarılmış erkek boşalmazsa zararlı olur. 

Bu sevişmeyi cinsel birleşmeye yönelten ve bazen kadınlara erkeği orgazma götürmekle ilgili görev veren yanlış bir inançtır. Kadın orgazm olmadığı halde eşi orgazm olmadığında suçluluk ve yetersizlik hissetmektedir. Erkek de boşalması gerektiğini düşünerek kaygılanır, boşalma harici hazları keşfedemez.

 Erkeğin penisi sertleştiğinde en yakın zamanda boşalmalıdır. 

Sertleşmenin kaybolup birleşmenin olamayacağı, başarısızlık endişesinden kaynaklanan bir mittir. Hızlıca ilişkiye girilmesi boşalmayı da hızlandırır. Erken boşalmanın nedenlerinden bir tanesi de bu yanlış inanıştır. 

Sevişme her zaman doğal ve kendiliğinden olmalıdır; sevişmek hakkında konuşmak düşünmek veya hayal kurmak onu bozar: 

Sevişme sırasında çiftlerin birbirine geri bildirim vermesi, sevişmeyi öğrenmenin en güzel yoludur.  Hem kendilerini ve eşlerini cinsel olarak tanımalarını sağlar hem de istemedikleri ve konsantrasyonlarını bozan şeyleri farketmelerini sağlar. Kendi içlerindeki arzuların ve fantezilerin yaşanmasına olanak verir. 

Cinsel birleşme sırasında fantezi kurmak yanlıştır. Cinsel fanteziler ahlak dışı, sapık ve sadakatsiz davranışlardır.

Cinsel fantazilerin zararlı, hatta sapıklık olarak görülmesi kişilerin bu fantezilerden dolayı suçluluk ve endişe hissetmesine sebep olur. Cinsel uyarılmada yaptıklarımız kadar hayallerimizin de çok önemli etkisi vardır. Cinsel fantazi kurmak bunu gerçek yaşamda istediğimiz anlamına gelmez.Fantazilerin olağan dışı olması yaygın bir durumdur.  Fantaziler cinsel hayatı renklendirir, hazzı artırır. Paylaşılabilir de paylaşılmayabilir de. Paylaşılmak isteniyorsa diğer eşe de hitap etmelidir. 

Dikkat başka yere çekilirse erken boşalma önlenebilir:

Birçok erkek erken boşalma sorununu bu şekilde kontrol etmeye çalışmaktadır. Oysa bu boşalmanın kontrolünü tam olarak yitirmelerine sebep olur. Çünkü erkek böyle yaparak boşalmanın geldiğini fark edemez ve erteleyemez. Cinsel ilişkiden de zevk belirgin azalır. . Cinsel terapide bunun tam aksine erkeğin cinsel heyecana konsantre olması sağlanmaya çalışılır. Ancak böylelikle erkek boşalmanın geldiğini fark edip durdurabilir.

Her erkek her kadına nasıl zevk vereceğini bilmelidir: 

Bu erkeklerin lehine gibi görünen bir yanlış inanış sorun yaşandığında erkeğin “erkekliğini” sorgulamasına neden olur. Eşinin yeterince zevk almadığını yada orgazm olmadığını öğrenen erkek bunun çözümlenmesi gereken bir durumdan çok kendi yetersizliği olarak algılar.  Kadınlar da kendi cinsellikleri ile ilgili gayret göstermeli ve bununla ilgili eşini yönlendirmeli ve konuşmalıdır. Cinsellik bir cinsin tekelinde değildir, her iki cins için eşit sorumluluk ve görevler vardır.

Sevişme ancak her iki tarafın birlikte orgazm olmasıyla güzeldir:

Kadın ve erkeğin fizyolojisinde farklılıklar bunu çok az mümkün kılar. Genelde erkeğin daha çabuk uyarılması, kadınlarda orgazm için birleşmeden daha çok klitorisin uyarılması ile ilgili orgazm olması gibi durumlar aynı zamanda orgazm olmasını engeller. Bazen ahenkli bir ilişki sağlayacak deneyimin olmaması, gebelikten korunma kaygısı da buna eklenir. Böyle bir beklenti performans kaygısına sebep olur. Yetersizlik duygularına , orgazm taklitlerine sebep olur. 

Eşler birbirlerini sevdikleri sonra sevişmekten nasıl zevk alabileceklerini de bilirler:

Sevgi cinselliğin en önemli temelidir ama cinsellik bundan ibaret değildir. Bu inanış nedeniyle yeterince zevk almadıklarında ya kendilerini ya da eşlerini sevmediklerini düşünmelerine sebep olabilir. Nasıl sevişeceklerini birbirine öğretmeleri ve birlikte öğrenmeleri gerekir. 

Erkek veya kadın sevişmeye hayır diyemez:

Bu yanlış inanış nedeniyle kişiler sevişmeyi reddettiğinde kendilerini de ret edilmiş hisseder. Bu yaşanmasın diye isteksiz olarak başlayan sevişmeler doğal olarak yeterince haz verici olmaz. Cinsellik görev haline döner. Bu da zamanla cinsel istekte azalma ile sonuçlanır. 

Sevişmede neyin normal olduğuna ilişkin belirli ve kesin kurallar vardır:

Her kişinin cinsel yaşamı  o kadar farklıdır ki, bu farklılıklar ve renkliliklerle birlikte neyin normal neyin anormal olduğu ile ilgili de farklılıklar vardır. Beyin normal cinsel ilişki olduğu ve neyin yetersizlik ve anormallik olduğu o kişinin beklentisi ve anlaşması ile ilgilidir. Bu yanlış inanışla kişiler cinsel arzularını ve fantezilerini ifade edemezler bu da cinselliği ve hazzın kalitesini düşürür.  Sevişmede tek kural iki tarafında onayının olması gereğidir.

Oral yolla yapılan cinsel aktivite pis bir eylemdir.

Oral cinsel aktivite hijyen kurallarına uyulursa ve her iki partner tarafından kabul edildiğinde uygulanmasında sakınca bulunmayan ve uyarıcığı yüksek olan bir eylemdir özellikle uyarılma zorluklarında faydalanılabilir. 

Olgun kadın birleşmeyle orgazm olmalıdır:

Birçok kadın sadece cinsel birleşmeyle orgazm olamamaktadır. Kadınlarda orgazm klitorisin direkt yada dolaylı uyarılmasıyla mümkün olabilmektedir. Ancak bu yanlış inanış cinsel birleşmeyle orgazm olmayan kadının kendisini eksik hissetmesine ve arayışa girmemesine yol açmaktadır. 

Güçlü erkekler üst üste birkaç kez sevişebilirler:

Pornografinin ve erkekler arasında böbürlenmelerin yarattığı bu yanlış inanış erkeklerin kendilerini yetersiz hissetmelerine yol açmaktadır. Erkeklerden her boşalmadan sonra tekrar erkesiyon için refrakter dönem denilen bir süreye ihtiyaç vardır. Bu bireye ve yaşa göre değişkenlik gösterir. Normal bir durumdur. Bunu bilmeyen ve sayı performansıyla ilgili miti olan erkek kendini yetersiz hisseder. Bu da istek ve uyarılma ile ilgili sorunlara neden olabilir. 

Yaşlanma cinsel isteği tamamen ortadan kaldırır:

Bu özellikle kendisini yaşlı bulan insanların cinsel yaşamını engellemelerine yol açmaktadır. Bu konudaki yapılan araştırmalar sonucunda yaşlanmaya bağlı cinsel yaşamın sınırlanmasının biyolojik etkenleri olduğu kadar kültürel faktörlerle de alakalı olduğunu göstermiştir. 

Menopoz cinsel isteği ortadan kaldırır:

Üreme ile sevişmeyi birbiriyle bağlantılı gören kültürel bir anlayıştan kaynaklanmaktadır. Erkeğin eşinden uzaklaşmasın, kadınların da cinsel isteklerini bastırmalarına neden olmaktadır. 

Erkek cinsel organının büyüklüğü oranında zevk verir:

Erkeklerin kendileri ile ilgili en çok kaygılandıkları durumlardan birisi penis boyunun yeterli olup olmadığıdır. Erkeklik gücünün en önemli simgesi sertleşmiş iri bir penistir. Pornografik yayınlarla  bu mit pekiştirilir. 

Herkesin penisi kendine özgüdür. Bazılarında biraz küçüktür büyüktür, incedir kalındır, hafif eğridir düzdür…Bu genetik bir özelliktir ve dışarıdan müdahalelerle değiştirilemez. Cinsel haz açısından  penisin boyunun hemen hiçbir önemi yoktur. Çünkü vajina penise göre şekil alan esnek bir organdır ve sadece ilk 3-4 cm’lik giriş kısmı zevk almada işlev görür. Orgazm için ise asıl önemli organ klitoristir. Erkeklerin penisin büyüklüğüne odaklanması performans kaygısına sebep olmaktadır. Bu da cinsellikte sorunlar oluşturabilir. 

İlk cinsel ilişki kadın için çok ızdırap vericidir. Kadın için tehlikeli olabilir:

Cinselllik ile ilgili yanlış bilgilenmeler, kulaktan kuşağa yayılan şehir efsaneleri cinsel ilişkiyi kadın için zevk alınmayacak hatta ızdırap verici gibi sunmaktadır. Bu kaygılar nedeniyle kadın toplumumuzda ilk cinsel birleşme sırasında  kadın zorluk yaşamaktadır. 

İlk cinsel ilişkide kan gelmezse kadın bakire değildir:

İlk gece cinsel ilişkide kan gelmemesi kadının bakire olmadığını gösterdiği inancı zaman zaman trajik olaylara neden olabilmektedir.  Kızlık zarı denilen himen ince bir zardır ve ortası deliktir. Üzerinde ince kılcal damarlar bulunur. İlk cinsel birleşmede anatomik yapıya göre esneyip genişler ya da ince kılcal damarların çatlaması sonucu kanar. Kadınların bir kısmında himenin esnek olması nedeniyle ilk cinsel birleşmede kanama olmamaktadır. 

Hamileyken kurulan cinsel ilişki bebeğe zarar verir.

Cinsellikte yaşanılan orgazm kasılmalarının çocuğa zarar vereceği yada enfeksiyon kapmayla ilgili kaygı nedeniyle bu mit hamilelik döneminde çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Gerçekte ise; kişinin doktoru aksini söylemedikçe ilk 6 ay cinsel birleşmenin bir sakıncası yoktur. 

Bursa Psikiyatri ve Terapi

psikiyatri psikiyatrist

Bursa Psikiyatri ve Terapi hizmetlerini FSM bulvarındaki yeni ofisimizde danışanlarımıza en iyi psikiyatri, terapi, depresyon tedavisi ve panik atak tedavi, desteğini vermekten mutluluk duyuyoruz. Yılların verdiği deneyimle danışanlarımıza en iyi desteği sunmaktayız. Bunun yanında yurt içi ve yurt dışı eğitim seminerlerinin verdiğinin bilgi birikimi ile Hizmetinizdeyiz.
Yaşamın içinde hangi yaşta olduğumuzun bir önemi olmadan karşılaşması mümkün olan sorunlara çözüm ve sürekli destek bulabilecekleri, etik prensipler, bilimsel ve mesleki ilkelerinin öncelikli önem taşıdığı, klinik psikoloji ve psikiyatri alanında yüksek değerlendirme ve tedavi standartlarında Bursa Psikiyatri olarak danışanlarımızın haklı güvenini kazandık.

Bursa Psikiyatri ve Terapi

Psikiyatri Bursa’da sosyal sorumluluk hizmetlerinde adını duyurmuştur. Önde gelen medya kuruluşlarında toplumdaki her bireyin yaşamı içerisinde karşılaştığı ya da karşılaşabileceği olası sorunlara doğru çözümler bulabilmesine katkı sağlayarak toplum bilincinin oluşmasında Bursa’da katkı veren önemli etkenlerden birisi olmuştur.
Sağlıklı ve bilinçli bir toplumun oluşabilmesi ihtiyacı olan bireylere verilecek terapi desteği ile mümkün olacağının bilincindeyiz. Özellikle çocuk ve ergen yaş grubu ve aileleri için terapi ve psikiyatri desteğinin önemi çoktur. Günümüzde depresyon ve panik atak hastalarının sayısı özellikle gençler arasında gün geçtikçe artmaktadır.
Bursa Psikiyatri olarak arkadaşlarımızdan bu tür hastaları bir psikiyatri uzmanına yönlendirmeleridir. Aksi halde Psikoterapi ile kolaylıkla çözülecek olan anksiyete tırmanmaya başlar. Sıkıntı kendi içinde büyüyerek korkularla birlikte depresyon ve fobi’ler oluşabilir.

Vajinismus

Vajinismus

Vajinismus, cinsel ilişkiye teşebbüs sırasında vajinanın istem dışı olarak kasılması olayıdır. bu durumun nedeni  vajinayı çevreleyen kaslarının kasılmaları neden olur. Bu durumu kadın doğrudan kontrol edemez bu durum; Istemsiz pelvik bir yanıttır. Bu durumun farkında bile olmayabilir.

Bazı durumlarda vajinismus cinsel ilişki sırasında yanma, ağrı ya da batmaya neden olabilir. Vajinismus ağrısı, cinsel girişim durdurulduğunda sona erer ve genellikle cinsel ilişki ağrı veya rahatsızlık nedeniyle durdurulmalıdır.

 

Danışan Yorumları – Emdr Tedavisi Olanlar

Emdr Tedavisi Olanlar

Emdr Tedavisi Olanlar

Danışan Yorumları

Terapi deneyimlerinizi bu sayfadan paylaşarak terapi konusunda çekinceleri olan kişilere fikir vermiş olacaksınız. Deneyimlerinizi bu sayfadan paylaşabilirsiniz.

Depresyon

Depresyon

Bursa psikiyatri olarak yaşayabileceğiniz Depresyon sorunlarınız için destek almanızı sağlıyoruz. Depresyon terapisi randevu telefonumuz: 0553 910 16 16

Psikiyatri – Psikiyatrist

psikiyatri psikiyatrist

Psikiyatri – Psikiyatrist terimeleri genellikle birbirine karıştırılabilmektedir.

Psikiyatri bir tıp dalıdır. Başlıca ilgi alanı ruhsal hastalıklarıdır. Ruh sağlığı ile beynin duygu, düşünce , davranışlarla ilgili işlevleri anlaşılmaktadır. Bu alanlarda yaşanılan zorluklar psikiyatrinin ilgi alanıdır.

Psikiyatrinin ilgi alanları ise genel olarak:

Depresyon, Anksiyete bozukluğu (Panik bozukluk,Yaygın Anksiyete bozukluğu, Obsesif kompulsif bozukluk, Sosyal Fobi, Travma sonrası stres bozukluğu), İki uçlu bozukluk (Bipolar bozukluk), Şizofreni, Alkol-madde bağımlılığı, Cinsel işlev bozuklukları, Kişilik bozuklukları, Yeme bozuklukları, Uyku Bozukluğu, Dissosiyatif Bozukluklar , Somatoform Bozukluklar, Tikler, Demans (bunama), Uzun süren yas, Dürtü kontrol bozuklukları, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu gibi alanlardır.

Psikiyatristler; ruhsal rahatsızlıkların tanınması, önlenmesi, tedavi edilmesi ve takibinde çalışan tıp fakültesi mezunu, psikiyatri uzmanlık eğitimini tamamlamış hekimdir. 6 yıllık Tıp fakültesi ve 4 yıl psikiyatri ihtisası yapmış uzman hekimdir. Aldığı tıp eğitimiyle insanın hem genel hastalıkları hakkında bilgi sahibidir, hem de ruhsal hastalıkları tanımlama ve gerektiğinde tedavi etme yetki, bilgi ve donanımına sahip olan kişidir.

Farmakoterapi İlaç Tedavisi

Farmakoterapi İlaç Tedavisi

Farmakoterapi İlaç Tedavisi

Beyinle alakalı çalışmaların gelişmesiyle birlikte hastalıklara sebep olan nörotransmiter sisteminin aydınlatılması, beraberinde ilaç tedavilerinde de gelişmesine sebep olmuştur.

Farmakoterapi ‘nin en temel ilkesi ve ilk basamağı hem bedensel hem de ruhsal olarak tanısal değerlendirmedir. İlaç tedavisinin tek başına, tamamen iyileşme için yeterli olmayacağı akılda tutulmalıdır. Hastalığın süreci, hastanın hangi dönemde olduğu, daha önce kullandığı tedavilerin etkisi ve yan etkilerini bilmek uygun tedaviyi seçmek için önemlidir. Hastanın başka rahatsızlıkları, kullandığı tedavilerle birlikte tedavinin fayda/risk oranı mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. İlaç etkili dozda ve yan etki yapmayacak şekilde ayarlanmalıdır. Tüm tedavi sürecinde yan etkiler ve faydalılığı izlemek çok önemlidir.

Farmakoterapi medicine

Birçok psikiyatrik ilacın etkisi ortalama 3 haftada görüldüğü için erken ilaç değişimi,ve gereksiz kombinasyonlardan kaçınmak gerekir.Yaşlı, gebe ve emziren annelerde doz ve yan etki iyi değerlendirilmelidir. Hastaların sıkıntılı olması nedeniyle anlamakta zorluk yaşayabilirler. Anladıklarına emin olarak, gerekirse yazılı olarak bilgilendirilmek önemli ve gereklidir.

Elektrokonvülsif Tedavi (EKT)

elektrokonvulsif tedavi ekt

EKT beyin dokusunu elektrik akımıyla uyararak yaygın konvülsiyonlar oluşturaran farklı bir tedavidir. Etkin ve güvenli bir tedavi yöntemidir, başta depresyon, mani, şizofreni  tedavilerinde uygun alternatif bir yoldur.

Psikoterapi

bursa psikoterapi

Psikoterapi terimi Yunanca Psike “ruh, zihin”, terapi ise “iyileştirme” kelimlerinden türemiştir. Günümüzde bireylerin duygusal ve davranışsal sorunlarını ilişki ve iletişim ile düzeltmeyi sağlayan tekniklerin genel adıdır. Terapist ile danışan arasında oluşan etkileşim ve ilişki temel alınarak kişilerin yaşadığı zorluklar ele alınarak kişilerin kaygıları, çökkünlüklerini azaltmak ve kişilerarası ilişkilerini düzeltmek hedeflenir. Terapi yapacak kişinin bunun için uygun bir terapi eğitimi alması zorunludur. Hastanın/danışanın da terapiye istekli olması ve zaman ayırması gerekir. Psikoterapi danışana neyin doğru olduğunu, neye karar vermesi gerektiğini söylemek değildir. Asıl amaç kişinin kendini tanıması, hayata ve ilişkilerine dair farkındalık kazanması ve kendi çözüm yollarını bulması, daha sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlayacak güce ulaşmalarını sağlamaktır.

Temel olarak terapi çeşitleri; Psikanaliz/psikoanalitik Yönelimli Terapi, Destekleyici terapiler, Bilişsel Davranışçı Terapi, Düşünsel Duygulanımcı Terapi, Aile Terapisi, Cinsel Terapi, Hipnoterapi, EMDR terapisi

Bireysel Terapi

bursa bireysel terapi

Bursa bireysel terapi yaşayabileceğiniz sorunlarınız için destek almanızı sağlıyoruz. bireysel terapi randevu telefonumuz: 0553 910 16 16