Cinsellikle İlgili Sorular

cinsellikle ilgili sorular

Cinsellikle İlgili Sorular ve Yanlış İnanışlar

Cinsellikle İlgili Sorular konusunda kişiler çekingen veya utangaç olabilir. Bu soruların cevaplarını bulamadı zaman yanlış bilinen bilgileri doğru kabul ederek yaşamını sürdürebilir.

Cinsel Mitler

Kişilerin cinsel konularda doğru olduğunu düşündükleri, çoğu zaman abartılı, yanlış ve bilimsel değeri olmayan inanışlardır.  Bu mitler birçok farklı kültür ve toplumlarda önemli benzerlikler gösterir. Sosyalleşme sürecimizde cinsel rollerimizin ortaya çıkışını etkiler. Yapılan araştırmalarda bu yanlış inanışlar cinsel sorunların hatta cinsel işlev bozukluklarının en önemli nedenlerinden biri olduğu görülmüştür. Cinsel işlev bozukluklarında hazırlayıcı, başlatıcı ve sürdürücü etken olabilmektedir. Bu inanışlar cinsellikle ilgili esprilerde, fıkralarda, sosyal medya ve pornografik yayınlarda sergilenir.

Bir çok insan cinsel konuda bilgi eksikliğini farklı kaynaklardan karşılamaya çalışır. Kendileri gibi bilgisiz yaşıtlarından ve günümüzde en çok internet ortamından öğrenirler. Bütün bu mesajlar “gerçek erkeğin” ya da “gerçek kadının” nasıl düşünmesi ve davranması gerektiğini telkin eder. Cinsel mitlerin oluşturdukları abartılı ve gerçekçi olmayan cinsel beklentiler, suçluluk ve yetersizlik, başarısızlık hisleri, kaygı ve performans anksiyetesi cinsel sorunlara hatta cinsel işlev bozukluklarına zemin hazırlarlar. Cinsel terapi sırasında bu mitlerin değiştirilmesi ve yerine doğru bilgilerin aktarılması cinsel sorunların çözümü için en önemli hedeftir.   Cinsel terapistin toplumsal ve bireysel mitlerle mücadelesinde öncelikle kendisinin de kafasındaki cinsellikle ilgili sorular ve mitlerin etkisinden kurtulmuş olması ve yeterli tecrübe ve bilgi birikimine sahip olması  çok önemlidir. 

cinsellikle ilgili sorular

Cinsellikle İlgili Yanlış Bilinenler (Mitler)

 

Erkek cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna her zaman hazırdır.

En yaygın mitlerden biridir. Erkek zaman, yer ve duygusal olarak hazır olmasa bile kendini cinsel ilişkiye zorlamaktadır. Erkeklerin cinsel yaşamlarına belirgin bir yük oluşturur. İsteksizlikle başlayan cinsel eylemde ortaya çıkan sorunlar cinsel işlev bozukluklarına sebep olabilir. Bu yaklaşım  kadın erkek arasındaki ilişkiyi ve arkadaşlıkları da bozar. Kadınlar kendilerine yaklaşan her erkeğin cinsel ilişki talebi ile yaklaştığını düşünürler. 

Başka şeylerde olduğu gibi cinsellikte de başarıya ulaşmak son derece önemlidir: 

Bu mit cinselliği sınav gibi başarılacak ve başarıyı da cinsel birleşme olarak algılanmasına sebep olur. Sürekli sınava çıkmış gibi hissettiklerinden yeteri kadar haz almadıkları gibi kaygıları da  artmaktadır. Ortaya çıkan “başarısızlık” kendi erkeklikleriyle ilgili tasarımlarını  zedelemektedir. Psikolojik sıkıntılar yanında cinsel sorunlara da sebep olmaktadır. Cinsel hazzı paylaşmak için değil de, bir şey başarmak derdinde olan biriyle birlikte olmak kadının da hazzını azaltmakta hatta engellemektedir.

Cinsel ilişki isteğini erkek belirtmelidirSevişmeyi başlatan kadın ahlaksızdır. 

Bu inanış kadınların cinsel yaşamlarını ketlerimi gibi erkeklerin de kadına yargılayıcı olmalarına sebep olur. Özellikle kendine güvensiz ve aldatılma korkusu yaşayan erkekler eşlerinin cinsel arzularının Arkın’a varmaktan rahatsız olurlar. Kadında sevişme sorasında edilgen olması beklenir. Erkek kafasındaki doğru-temiz-saf kadın ile arzulu kadını ayırımı ile yakınlık duyacağı evleneceği kadın ve sevişilecek kadın diye kategorize etmekte, bundan dolayı da hem erkek hem kadın cinsellikten yeteri kadar doyum sağlayamamaktadır.  

Kadınların cinsel isteği azdır:

Bizim kültürümüzde en sık görülen yanlış inançlardan biridir. Böyle yetiştirilen kadınlar kendi cinselliklerinden utanmakta ve cinsel ilişki sırasında kendilerini kısıtlamaktadırlar. Cinsellik zevk için değil görev olarak yapılır.

Sevişmek cinsel birleşme demektir, onun dışındakiler önemli değildir. 

Bu mit cinselliğe en Zara verenlerden bir tanesidir. Cinsel birleşmeye odaklanmak cinselliğin diğer ifadelerini sınırlar ve sadece peniste sertleşme gerektirir. Bunun olmaması kaygıyı oluşturur. Sertleşme sorunu olanlarda en çok görülen mitlerden biridir. Birleşmeye odaklanıldığı için Uyarma ve uyarılma öğrenilmez keşfedilmez. 

Sevişmek cinsel organda sertleşmeyi gerektirir. 

Sevişmeye başlamak için penisin sertleşmesi beklenir. Oysa penisin sertleşmesi, cinsel istek ile birlikte cinsel uyarılma ile ortaya çıkar. Bu mit erkekler üzerinde büyük bir baskı oluşturur.

Erkeğin penisinde sertleşmenin kaybı eşini çekici bulmadığı anlamına gelir.

Cinsel ilişki sırasında erkeğin penisinin sertliğini kaybetmesinin bir çok sebebi olabilir. Bunların bir kısmı fizyolojiktir yani normal bir durumdur ayni zamanda. Bu durumu eşlerin çekici bulunmamasına bağlamak var olan sertleşme sorunlarını arttırabilir, çözümünü zorlaştırabilir.

İyi bir sevişme cinsel heyecanın sürekli tırmanması ve orgazmla sonlanması demektir:

Sevişme sırasında dikkat ve konsantrasyon değişebilir. Sürekli heyecanın artacağını beklemek, arada konsantrasyon kayıpları kişileri kaygılandırır ve bundan dolayı cinsel istek ve cinsel ilişkiyi sürdürmeyi etkileyebilir. Sevilmeye devam edilince uyarı devam edince bu konsantrasyon kayıpları ortadan kalkar. Her sevişme orgazmla sonlanmaz. 

Cinsel ilişkiyi erkek başlatmalı ve sürdürmelidir:

Cinsel rollerin kadını pasifize etmesiyle ilgili bir yanlış inanıştır. Arzulu ve aktif kadından korkan ve tehlikeli bulan geleneksel toplum ve erkekler kadınları cinsel isteklerini denetlemeye zorlamak için sayılamayacak kadar çok yanlış inanış geliştirmiş ve bunları yerleştirmeyi başarmıştır.

Uyarılmış erkek boşalmazsa zararlı olur. 

Bu sevişmeyi cinsel birleşmeye yönelten ve bazen kadınlara erkeği orgazma götürmekle ilgili görev veren yanlış bir inançtır. Kadın orgazm olmadığı halde eşi orgazm olmadığında suçluluk ve yetersizlik hissetmektedir. Erkek de boşalması gerektiğini düşünerek kaygılanır, boşalma harici hazları keşfedemez.

 Erkeğin penisi sertleştiğinde en yakın zamanda boşalmalıdır. 

Sertleşmenin kaybolup birleşmenin olamayacağı, başarısızlık endişesinden kaynaklanan bir mittir. Hızlıca ilişkiye girilmesi boşalmayı da hızlandırır. Erken boşalmanın nedenlerinden bir tanesi de bu yanlış inanıştır. 

Sevişme her zaman doğal ve kendiliğinden olmalıdır; sevişmek hakkında konuşmak düşünmek veya hayal kurmak onu bozar: 

Sevişme sırasında çiftlerin birbirine geri bildirim vermesi, sevişmeyi öğrenmenin en güzel yoludur.  Hem kendilerini ve eşlerini cinsel olarak tanımalarını sağlar hem de istemedikleri ve konsantrasyonlarını bozan şeyleri farketmelerini sağlar. Kendi içlerindeki arzuların ve fantezilerin yaşanmasına olanak verir. 

Cinsel birleşme sırasında fantezi kurmak yanlıştır. Cinsel fanteziler ahlak dışı, sapık ve sadakatsiz davranışlardır.

Cinsel fantazilerin zararlı, hatta sapıklık olarak görülmesi kişilerin bu fantezilerden dolayı suçluluk ve endişe hissetmesine sebep olur. Cinsel uyarılmada yaptıklarımız kadar hayallerimizin de çok önemli etkisi vardır. Cinsel fantazi kurmak bunu gerçek yaşamda istediğimiz anlamına gelmez.Fantazilerin olağan dışı olması yaygın bir durumdur.  Fantaziler cinsel hayatı renklendirir, hazzı artırır. Paylaşılabilir de paylaşılmayabilir de. Paylaşılmak isteniyorsa diğer eşe de hitap etmelidir. 

Dikkat başka yere çekilirse erken boşalma önlenebilir:

Birçok erkek erken boşalma sorununu bu şekilde kontrol etmeye çalışmaktadır. Oysa bu boşalmanın kontrolünü tam olarak yitirmelerine sebep olur. Çünkü erkek böyle yaparak boşalmanın geldiğini fark edemez ve erteleyemez. Cinsel ilişkiden de zevk belirgin azalır. . Cinsel terapide bunun tam aksine erkeğin cinsel heyecana konsantre olması sağlanmaya çalışılır. Ancak böylelikle erkek boşalmanın geldiğini fark edip durdurabilir.

Her erkek her kadına nasıl zevk vereceğini bilmelidir: 

Bu erkeklerin lehine gibi görünen bir yanlış inanış sorun yaşandığında erkeğin “erkekliğini” sorgulamasına neden olur. Eşinin yeterince zevk almadığını yada orgazm olmadığını öğrenen erkek bunun çözümlenmesi gereken bir durumdan çok kendi yetersizliği olarak algılar.  Kadınlar da kendi cinsellikleri ile ilgili gayret göstermeli ve bununla ilgili eşini yönlendirmeli ve konuşmalıdır. Cinsellik bir cinsin tekelinde değildir, her iki cins için eşit sorumluluk ve görevler vardır.

Sevişme ancak her iki tarafın birlikte orgazm olmasıyla güzeldir:

Kadın ve erkeğin fizyolojisinde farklılıklar bunu çok az mümkün kılar. Genelde erkeğin daha çabuk uyarılması, kadınlarda orgazm için birleşmeden daha çok klitorisin uyarılması ile ilgili orgazm olması gibi durumlar aynı zamanda orgazm olmasını engeller. Bazen ahenkli bir ilişki sağlayacak deneyimin olmaması, gebelikten korunma kaygısı da buna eklenir. Böyle bir beklenti performans kaygısına sebep olur. Yetersizlik duygularına , orgazm taklitlerine sebep olur. 

Eşler birbirlerini sevdikleri sonra sevişmekten nasıl zevk alabileceklerini de bilirler:

Sevgi cinselliğin en önemli temelidir ama cinsellik bundan ibaret değildir. Bu inanış nedeniyle yeterince zevk almadıklarında ya kendilerini ya da eşlerini sevmediklerini düşünmelerine sebep olabilir. Nasıl sevişeceklerini birbirine öğretmeleri ve birlikte öğrenmeleri gerekir. 

Erkek veya kadın sevişmeye hayır diyemez:

Bu yanlış inanış nedeniyle kişiler sevişmeyi reddettiğinde kendilerini de ret edilmiş hisseder. Bu yaşanmasın diye isteksiz olarak başlayan sevişmeler doğal olarak yeterince haz verici olmaz. Cinsellik görev haline döner. Bu da zamanla cinsel istekte azalma ile sonuçlanır. 

Sevişmede neyin normal olduğuna ilişkin belirli ve kesin kurallar vardır:

Her kişinin cinsel yaşamı  o kadar farklıdır ki, bu farklılıklar ve renkliliklerle birlikte neyin normal neyin anormal olduğu ile ilgili de farklılıklar vardır. Beyin normal cinsel ilişki olduğu ve neyin yetersizlik ve anormallik olduğu o kişinin beklentisi ve anlaşması ile ilgilidir. Bu yanlış inanışla kişiler cinsel arzularını ve fantezilerini ifade edemezler bu da cinselliği ve hazzın kalitesini düşürür.  Sevişmede tek kural iki tarafında onayının olması gereğidir.

Oral yolla yapılan cinsel aktivite pis bir eylemdir.

Oral cinsel aktivite hijyen kurallarına uyulursa ve her iki partner tarafından kabul edildiğinde uygulanmasında sakınca bulunmayan ve uyarıcığı yüksek olan bir eylemdir özellikle uyarılma zorluklarında faydalanılabilir. 

Olgun kadın birleşmeyle orgazm olmalıdır:

Birçok kadın sadece cinsel birleşmeyle orgazm olamamaktadır. Kadınlarda orgazm klitorisin direkt yada dolaylı uyarılmasıyla mümkün olabilmektedir. Ancak bu yanlış inanış cinsel birleşmeyle orgazm olmayan kadının kendisini eksik hissetmesine ve arayışa girmemesine yol açmaktadır. 

Güçlü erkekler üst üste birkaç kez sevişebilirler:

Pornografinin ve erkekler arasında böbürlenmelerin yarattığı bu yanlış inanış erkeklerin kendilerini yetersiz hissetmelerine yol açmaktadır. Erkeklerden her boşalmadan sonra tekrar erkesiyon için refrakter dönem denilen bir süreye ihtiyaç vardır. Bu bireye ve yaşa göre değişkenlik gösterir. Normal bir durumdur. Bunu bilmeyen ve sayı performansıyla ilgili miti olan erkek kendini yetersiz hisseder. Bu da istek ve uyarılma ile ilgili sorunlara neden olabilir. 

Yaşlanma cinsel isteği tamamen ortadan kaldırır:

Bu özellikle kendisini yaşlı bulan insanların cinsel yaşamını engellemelerine yol açmaktadır. Bu konudaki yapılan araştırmalar sonucunda yaşlanmaya bağlı cinsel yaşamın sınırlanmasının biyolojik etkenleri olduğu kadar kültürel faktörlerle de alakalı olduğunu göstermiştir. 

Menopoz cinsel isteği ortadan kaldırır:

Üreme ile sevişmeyi birbiriyle bağlantılı gören kültürel bir anlayıştan kaynaklanmaktadır. Erkeğin eşinden uzaklaşmasın, kadınların da cinsel isteklerini bastırmalarına neden olmaktadır. 

Erkek cinsel organının büyüklüğü oranında zevk verir:

Erkeklerin kendileri ile ilgili en çok kaygılandıkları durumlardan birisi penis boyunun yeterli olup olmadığıdır. Erkeklik gücünün en önemli simgesi sertleşmiş iri bir penistir. Pornografik yayınlarla  bu mit pekiştirilir. 

Herkesin penisi kendine özgüdür. Bazılarında biraz küçüktür büyüktür, incedir kalındır, hafif eğridir düzdür…Bu genetik bir özelliktir ve dışarıdan müdahalelerle değiştirilemez. Cinsel haz açısından  penisin boyunun hemen hiçbir önemi yoktur. Çünkü vajina penise göre şekil alan esnek bir organdır ve sadece ilk 3-4 cm’lik giriş kısmı zevk almada işlev görür. Orgazm için ise asıl önemli organ klitoristir. Erkeklerin penisin büyüklüğüne odaklanması performans kaygısına sebep olmaktadır. Bu da cinsellikte sorunlar oluşturabilir. 

İlk cinsel ilişki kadın için çok ızdırap vericidir. Kadın için tehlikeli olabilir:

Cinselllik ile ilgili yanlış bilgilenmeler, kulaktan kuşağa yayılan şehir efsaneleri cinsel ilişkiyi kadın için zevk alınmayacak hatta ızdırap verici gibi sunmaktadır. Bu kaygılar nedeniyle kadın toplumumuzda ilk cinsel birleşme sırasında  kadın zorluk yaşamaktadır. 

İlk cinsel ilişkide kan gelmezse kadın bakire değildir:

İlk gece cinsel ilişkide kan gelmemesi kadının bakire olmadığını gösterdiği inancı zaman zaman trajik olaylara neden olabilmektedir.  Kızlık zarı denilen himen ince bir zardır ve ortası deliktir. Üzerinde ince kılcal damarlar bulunur. İlk cinsel birleşmede anatomik yapıya göre esneyip genişler ya da ince kılcal damarların çatlaması sonucu kanar. Kadınların bir kısmında himenin esnek olması nedeniyle ilk cinsel birleşmede kanama olmamaktadır. 

Hamileyken kurulan cinsel ilişki bebeğe zarar verir.

Cinsellikte yaşanılan orgazm kasılmalarının çocuğa zarar vereceği yada enfeksiyon kapmayla ilgili kaygı nedeniyle bu mit hamilelik döneminde çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Gerçekte ise; kişinin doktoru aksini söylemedikçe ilk 6 ay cinsel birleşmenin bir sakıncası yoktur.